16 Ocak 2011 Pazar

Kanal D, Açılışın İçine ....


Dün gece, Türk Futbol Tarihi'nde bir dönüm noktası yaşandı. Türk Futbolu yeni bir saha kazandı.


Ali Sami Yen Spor Kompleksi'ndeki Türk Telekom Arena Stadı'nın açılışı yapıldı büyük bir törenle.


Ben törenin içeriğiyle ya da yaşananlarla değil, tören de olup bitenleri dış dünyaya aktarmakla görevini üstlenen kurumdan, Kanal D'den bahsedeceğim.



Açılış saat 18.00 de başladı malum, o saate kadar ne izledik peki? Fatma Gül'ün Suçu Ne?

Ne bir ara bülten, ne başka bir bilgi içerikli program yayınlandı o saate kadar. Haberi olmayanlar olsa hangi kanalda olduğuna dair, kimse Kanal D'de olduğunu anlamayacak.



Yayına girdiler, karşımızda kimsenin beklemediği -aslında beklediği ama keşke onlar olmasa dediği- iki insan, İlker Yasin ve M.Ali Birand.



Aynı yayında birbirlerinden habersiz bilgi verme telaşındalar. Ellerinde ortak bir metin yok. İ.Yasin'in dediğini Birand, Birand'ın dediğini İ.Yasin ilk kez duyuyor.



Açılış töreni başladı, tribünler cıvıl cıvıl, zemin üzerine gösteriler var, Kanal D nereyi gösteriyor? "Çatı Bağlantı Noktalarını."



Perdenin üzerinde dansçılar koreografi (kareografi yanlış yazım) sergilerken en alakasız yer, stadın dışı gösteriliyor.



Gene dansçılar sahadayken bütün dansçılar ortada aynı hareketlerle şov yaparken sadece biri farklı hareketlerle temayı sergiliyor, Kanal D kameraları neyi gösteriyor dersiniz? Aynı hareketleri yapan diğer dançıları.



Törenin en güzel yerinde röportaj alınıp, seyirci gösterilerden mahrum bırakılarak mikrofon tutulan kişilerin sıradan cümlelerini dinliyor. Ben sahadaki gösteriyi izlemek istiyorum arkadaş, bana ne Şahan Gökbakar'ın düşüncelerinden? Haa, ille yapacak mısın röportaj? Ver o zaman adımın sesini ekrana, biz görüntüyü izlemeye devam edelim? Bunu da mı akıl edemiyorsunuz?

Bir de reklam durumu var. Hangi açılış töreninde gördünüz reklam arası verildiğini? TRT, 3-4 saatlik açılışı kesintisiz yayınlıyor. Senin yayınladığın açılış taş çatlasın 1.5 saat. Bunu reklamlarla kirletmenin ne gereği var?



Açılış törenini sunan efendilerin açılış töreniyle ilgili hiç bir bilgileri yok. Şuan ne sergileniyor, biraz sonra ne sergilenecek, sahnedeki gösteri neyi anlatıyor hiç bir fikirleri yok. Kardeşim bir bilgi istemek bu kadar mı zor sağdan soldan? Koskoca kanalın spor müdürüsün, bir telefonla eline bir sürü bilgi gelir. Bir tarihe tanıklık ediyorsun bari işini tam yap.



Geçen gün TRT'ye verdik veriştirdik. (http://sportifkeyif.blogspot.com/2011/01/bu-ayp-senin-trt.html) Yiğidi öldürsek de hakkını verelim adamlar bu işi iyi yapıyor. Sahnede kaç tane dansçı var, kim kaç gün çalışmış, sırada neler var, şu hareket ne anlama geliyor? Hepsini bir bir söylüyorlar. Kanal D'nin spikerleri de TRT kökenli ama anlaşılan o köklerden eser kalmamış.

Gelelim maç yayınına. Yaptıkları tek olumulu şey, Euro Futbol'da şifreyi kaldırmaları oldu. Gerisi aynı terane.

Maçı İlker Yasin anlattı (maalesef). Kazım'a Culio demekten vaz geçmedi hiç. Oneil diye bir oyuncuyu kadroda görmemekten bahsetti. Oneil'in Neill olduğunu 30. dakika da öğrendi. Hele Suarez'in kaçırdığı değerlendiremediği gol pozisyonunu öyle bir anlattı ki, sanırsınız özellikle birileri tarafından maçı anlatması istenmiş.

Suarez'in maddi değerinden, iyi oyunculuğundan, Lugano'nun en yakın arkadaşı olduğundan (bu bilgiyi de n'apacaksak artık), çok seri olduğundan falan bahsederken o golü kaçırınca söylediği cümleler aynen şunlar: "Aman Allah'ım. İşte Suarez! 24 milyon euro dedik, avrupanın bütün takımlarının gözdesi dedik, her şeyi dedik, nazar değdirdik belki."

Suarez'in başka bir pozisyonunda Ufuk kurtarınca kurduğu cümle ise aynen şu: "Bravo demek zorundayız Ufuk'a"

Artık yorum sizin...

İlker Bey, artık siz maç anlatmayın olur mu? Masanızın başında oturun, sağa sola telefon edin, spor haberlerini sunun. Olmadı emekli olun yan gelip yatın ama maç anlatmayın.

Sesi bir spikere göre çok ince olsa da Cem Yılmaz anlatsın, Rüştü'nün orasından burasından öpen, Evra'nın 24 kardeşinin seceresini çıkaran Ertem Şener anlatsın, iki kelimeyi biraraya getiremeyen Sabri Ugan anlatsın, canı istediğinde amatör küme maçında bile insanı heyecanlandıracak kadar güzel anlatsa da istemediğinde insanı sıkıntıdan öldüren Gökhan Telkenar anlatsın ama n'olur siz anlatmayın.

Hiç kimse bulamıyorsanız, anlatmayın biz hem anlarır hem izleriz....


Hiç yorum yok: