29 Kasım 2010 Pazartesi

Real, "Barça"landı 0-5.





Bütün dünyanın beklediği El Clasico son yılların değişmez sonucuyla bitti. Barcelona gene kazandı 5-0 gibi kimsenin beklemediği bir sonuçla.

Goller, Xavi, Pedro, Villa (2) ve Suarez'den geldi. Böylelikle tarihte bir ilkler geçidi yaşandı. Mourinho, ilk kez bir maçta 5 gol gördü, ilk kez Nou Camp'ta maç kaybetti.

Açıklamalarına bakılırsa kendisi zaten çok şey beklemiyormuş maçtan. Bakalım zaman ilerledikçe o savunma sistemini oturtup 10 kişi kaldığında bile istediğini alacağı günler gelecek mi Mourinho'nun.

Barça'nın oyununa söylenecek bir söz yok. Takır takır oynadılar ama Real çok silik bir takım görüntüsündeydi. Kafaları ne hale geldi de böyle bir oyun çıkardılar çok merak ediyorum.

Maçta gergin anlar da yaşandı. Dışarı çıkan bir topu eline alan Guardiola, topu almak için uzanan Ronaldo'ya vermeyip atınca Ronaldo itti. Pozisyona yakın olan Iniesta ve Ronaldo tartışırken taa fizanda kalede olan Valdes koştu geldi ortalığı iyice kızıştırdı. Yahu kardeşim, kaptan değilsin, yaşlı başlı adam değilsin seni görseler de dinleseler desek. Dur kalende işte, ortalığı iyice germenin ne alemi var? Anlaşılan her takımda böyle çirkef adamlar var. Sadece bizim takımlarda değil.

Diğer ilginç bir nokta da Messi'den geldi. Maçın bir pozisyonunda Carvalho'nun salladığı dirsek Messi'ye isabet etmedi ama Messi 1-2 saniye sonra sanki burnu kırılmış gibi yere atıp kendini, kırvanmaya başladı. Hakem yemedi haliyle bastı sarı kartı.

Geçen derbide ki pozisyon geldi aklıma. Bir hava topu mücadelesine Nobre ve Neil beraber yükseldiler. Devamında Neil yerde kaldı hakem Nobre'ye faul yaptın diye sarı kart gösterirken, Neil "Nobre'nin bir müdahalesinin olmadığını, kendi hatasıyla yere düştüğünü anlatmaya çalışıyordu."

Demek ki, yıldız olmak tek başına yeterli değilmiş, saha dışında efendi olmak değil biraz da saha içinde adam olmak, kişiliğini geliştirmek de gerekliymiş.

27 Kasım 2010 Cumartesi

El Clasico'da Değişiklik Olur Mu?





29 Kasım Pazartesi günü, Barcelona-Real Madrid maçı var. Bilirsiniz, dünyanın gözünün üzerinde olduğu, hemen hemen bütün sporsevelerin takip ettiği bir kaç karşılaşmadan biridir bu maç. (Diğerlerini, B.Juniors-R.Plate, M.United-Chelsea, yurdum vatandaşının derbisi Fenerbahçe-Galatasaray olarak sayabiliriz.)

El Clasico olarak adlandırılan bu maç son yıllarda adı gibi klasik sonuçla biter, hep Barcelona kazanır.

Yalnız bu kez çok farklı bir Real Madrid geliyor Nou Camp'a. Bu kez, hiç olmadıkları kadar kendilerine güvenli ve formda geliyorlar. Rakibinin önünde lider ve durumdalar ve hiç mağlubiyetleri yok deplasmanlar dahil. Aksine, Barcelona puan kayıplarını sadece evinde yaşadı bu sezon.

En büyük güven kaynakları ise tabii ki Mourinho. Chelsea ve İnter'in başındayken Barcelona'ya hiç yenilmemesi, hatta bugüne kadar hiç bir takıma nasip olmamış -ama Barcelona'nın son durağa kadar geldiği- ezeli rakibinin sahasında kupa kazanma şansını 10 kişiyle müthiş bir savunma yaparak tarihe gömmesi ve bu maçın sonunucunda Barça yönetiminin sahayı suya boğup şova izin vermek istememesine rağmen 90 küsur bin kişinin karşısında yaptığı şov Real'li oyuncu ve taraftarlarının en büyük güvencesi.

Guardiola ise, efendiliği bir kenara bırakmış gibi görünüyor. Gazetecilerin Mourinho ile ilgili sorularına "Konuşmaya bile değmez." diye cevap verip - puanları hanesine yazdırdı. Mourinho ise: "Ben Barça yönetiminin yerinde olsam, Guardiola ile 50 yıllık sözleşme imzalarım." gibi rakibini öven açıklamalar yapıyor.

Bakalım yıldız savaşlarından kim galip çıkacak? Maç NTVspor'dan yayınlanacak (ve maalesef Ercan Taner anlatır, Rıdvan Dilmen'de yorumlar büyük ihtimal.)

18 Kasım 2010 Perşembe

Kaldı 68 Gün...



Erzurum'da 27 Ocak-6 Şubat 2011 tarihlerinde düzenlenecek olan 2011 Dünya Üniversiteler Kış Olimpiyatları'na kalan gün sayısı 68.

Bu olimpiyatlar, yaz ve kış olimpiyatlarının bir alt kategorisi sayılıyor. Yani normal olimpiyatlara NBA dersek, üniversite olimpiyatları kolej ligi sayılabilir.
Buralarda yarışan sporcular çok kısa zamanda daha başarılı hale gelebiliyorlar. Çok bilinen bir isimle örnek vereyim: Cappie Pondexter. Aziz Yıldırım tarafından, İzmir'de düzenlenen Üniversiteler arası yaz olimpiyatlarında keşfedildi, avrupanın dikkatini çekmesi sağlandı. Şimdi üst düzey basketbolcular arasında ve Amerika Milli Takımı'nın vazgeçilmezlerinden.

İşte bu büyük organizasyon ülkemizde, Erzurum'da yapılacak ama malesef bir çoğumuzun bundan haberi bile yok. Oyunlar için gerekli olan bütün alt yapı, salonlar, kuleler, parkurlar vs. hepsi oluşturuldu. Artık karla ve sporcularla tanışacakları günü bekliyorlar.




Bu resim oyunlar için yeniden düzenlenen, Uefa ve Fifa standartlarına uygun hale getirilen Cemal Gürsel Stadı'na ait. Oyunların açılış ve kapanış törenleri bu statta yapılacak. Erzurum gibi bir yerde üstü kapalı stat daha hoş olurdu ama bu stadında ısıtma sistemi 29 km. gibi bir uzunluğa sahip, ayrıca tribünlerde sisteme dahil. Sırf oyunlar için böyle imkanlara sahip olacak ülkemiz. İlerleyen dönemlerde de diğer organizasyonlar için elimizde fazladan puan getirecek imkanlarımız olacak.

Tabii bazı aksaklıklar da yok değil. E birde bizim ülkemiz olunca bu çok normal. Ev sahibi olduğumuz için bütün oyunlara direkt katılma hakkımız var doğal olarak ama yeterli kapasitede değiliz bir çok dalda normal olarak.

Elimizde olan sporcular da çok kötü durumda şuan. Nedeni antreman, kamp programları ve okul durumları.

Malum üniversiteler devlet içinde devlet olduklarından, kimseyi pek sallamadıklarından anlayışlı davranmıyorlar. Kampa katılan öğrenciler, devamsızlıktan dersten kalıyor. Dönem dondurma gibi bir seçenekte -haklı olarak- işlerine gelmiyor. Rapor alsalar, rapor geçerli olmuyor üniversitelerde. İki ucu pis bir değnek bir bakıma. Velhasıl, bu karmaşa içinde beklenen gün gittikçe yaklaşıyor.

Her şeye rağmen, biz gene elimizdeki bütün imkansızlıklara rağmen, beklentilerin çok üzerinde bir başarı sağlayacağımıza eminim. Bize düşen, gereken desteği sağlamak...

14 Kasım 2010 Pazar

Çanak Çömlek Patladı, Şampiyon Vettel.





Formula 1 2010 sezonunun şampiyonu, "F1 tarihinin en genç dünya şampiyonunu" ünvanının da yeni sahibi Sebastian Vettel oldu.

Red Bull pilotu en önde başladığı yarışta finiş çizgisini ilk sırada geçerek Dünya Şampiyonluğunu ilan etti. Fernando Alonso ve Mark Webber hüsran yaşayarak geride kaldılar.

Yarış öncesinde Şampiyonada 3. sırada bulunan Vettel rakiplerinin geride kalması ile büyük bir avantaj yakalayarak tarihin en genç Formula1 Dünya Şampyionu ünvanını eline geçirdi.

Yarış öncesinin favorisi Alonso’nun şampiyonluğunu ilan etmesi için, Vettel kazansa bile dördüncü sırada yer alması yeterli olacaktı. Ama gün Vettel’in günü oldu ve Alonso’nun üçüncü kez şampiyon olarak büyük pilotlar grubuna katılma ümitleri de bir başka sezona kaldı.

Yarış düzeninin erken bozulması nedeniyle Vitali Petrov’un gerisine düşen Alonso, yarışın büyük bir bölümünü Rus çaylağın arkasında geçirmek zorunda kalınca 7. sıranın yukarısına çıkamadı.

Nico Rosberg, Robert Kubica ve Petrov, yarışın ilk böülmünde yaşanan güvenlik aracı periyodunda farklı strtajiler geliştirerek sırasıyla 4, 5 ve 6. sıraların sahibi oldu. Webber de zorlamasına rağmen Alonso’yu geçemedi.

Vettel’i şampiyonluğa götüren olaylar zincirinin ilk önemli halkası Webber’in ilk set lastikleri değiştirmek için erkenden pite girmesi oldu.

Böylece Webber, daha 13’ncü turda Toro Rosso pilotu Jaime Alguersuari’nin ardında 16. sıraya gerilemiş oldu. Ferrari de, Webber’in önünde çıkıp çıkamayacağını görmek için Alonso’yu pite çağırma hazırlığı yaptı.

Webber, bir sonraki round Alonso’dan 0.8 saniye hızlı bir tur yaptı, bunun üzerine Ferrari, İspanyol pilotun Webber’in önünde kalmasını garantilemek için pite çağırdı.

Alonso pite girdi ancak, ilk turdaki güvenlik aracında pite giren Nico Rosberg ve Vitali Petrov’un durumu dikkate alınmadığı için bu strateji başarısız oldu. Alonso her ne kadar Webber’in önünde kalsa da, yarışı lider götüren Vettel’e karşı bu kez en az bir dördüncülük gerekecekti.

Alonso’nun bu safhadan sonra yapabileceği tek şey önündeki pilotları geçmek veya önündeki pilotların problem yaşamasını beklemekti.

Bu arada Alonso, Petrov’un arkasına takılırken, Rosberg farkı açmaya başladı, Kubica da uzun ilk sektörün ardından sıralamada yukarı yükseldi. Renault yarışa sert lastiklerle başladığı için ilk stopunu daha geç yaptı.

Kubica, Vettel ve Hamilton’ın pit stopa girmesiyle kısa süreli olarak yarışın liderliğini elinde bulundurdu. Alonso’nun pozisyonunu geliştirememesi üzerine Vettel’in şampiyonluğu için en büyük tehdit Hamilton oldu. Yarış öncesi hesaplamalardan çok farklı bir durumda mücadele eden Hamilton buna rağmen önündeki Kubica’dan sıyrılamadı. Kubica 45. turda pite girdi. Vettel ile Hamilton arasındaki fark ise 10 saniye civarındaydı.

Öte yandan Kubica, Alonso ile arasındaki farkı açtığı için pitin ardından Alonso’nun iki sıra önünde 5. olarak pite döndü.

İlk turlarda Alonso’nun 5 saniye önünde olan Button ise üçüncü olarak pozisyonu korudu.

Rosberg dördüncü sırada yer alırken, takım arkadaşı Michael Schumacher, Rubens Barrichello’nun savunmasına cevap verirken içte kaldı. Rosberg de takım arkadaşınınyanından şikana doğru sürdü. O noktada yaşanan sıkışıklık nedeniyle Schumacher çıkışta spin attı.

Yeniden yarışa başlamaya çalışırken, Vitantonio Liuzzi sahneye çıktı. Force India pilotu Schumacher’e vurdu ve pisti bloke etti. Bu da Rosberg ve Petrov’un erkenden pite girmelerine neden oldu.

13 Kasım 2010 Cumartesi

Red Bull'da Hesaplar Karıştı, Vettel Pol'de.



2010 Formula 1 Şampiyonasının Abu Dhabi'de gerçekleştirilen yılın son sıralama turlarına Red Bull pilotu Sebastian Vettel damga vurdu.

Sansın bitimine 4.42 saniye kala piste çıkan ve tek set lastikle seansı tamamlayan Red Bull ekibinden Vettel'in pol pozisyonu alan mücadelesine karşı, şampiyonluk için Alonso'nun önünde olması gereken Weber 5. sırada kalarak bütün hesapları alt-üst etti.

Zira takım bu yarışa kadar, "takım emri" uygulamayacağını söylediyse de dünden itibaren bu görüşün yavaş yavaş değiştiğini gösterdi yapılan açıklamalarda. Takım emrinin tam çalışması için ise Vettel'in ilk sırada Weber'in 2. sırada olması gerekiyordu. -Alonso'ya bir terslik olması ihtimaline karşı- son turlara kadar bu şekilde devam edip sonra yer değiştirme gündemdeydi ama bu ihtimal artık çok zor.

Weber'in önünde tam 4 pilot olacak ki bunlardan 3 tanesi şampiyonluk mücadelesi veriyor. Bu da gösteriyor ki Alonso'nun şampiyon olması için bir aksaklık yaşamadan yarışı başladığı yerde bitirmesi yeterli.

İlk 5 sıra şu şekilde:
1-Vettel
2-Hamilton
3-Alonso
4-Button
5-Weber

Büyük yarış yarın 15.00'te TRTspor'da. (TRT 3'te)

11 Kasım 2010 Perşembe

Pistin Krallığı İçin Çözülmesi Gereken Problem...



Formula bir 2010 sezonunun şampiyonu bu hafta yapılacak olan Abu Dabi GP'sinde belli olacak.

Son düzlüğe 3 pilot başabaş girerken en arkalardan Hamilton sürpriz ata oynayanları sevindirmek niyetinde. Avantaj 8 puan farkla lider olan F.Alonso'da.

Peki kim, nasıl şampiyon olur işte basitçe (!) bir açıklama:

Fernando ALONSO
- Abu Dabi'de 1 veya 2. sırayı alırsa, kimin nerede finiş göreceğine bakmasına gerek olmayacak.
- Eğer Webber kazanırsa, 2. sırayı alması yeterli olacak.
- Eğer Vettel kazanırsa, en azından 3. sırada finiş görmeli
- Eğer Vettel kazanır, Webber 2. sırayı alırsa, Alonso'nun 3. sırayı alması İspanyol'a şampiyonluğu getirecek.
- Alonso'nun 4.lüğü durumunda Vettel'in 2.likte, Webber'in 3.lükte kalması gerekecek.


Mark WEBBER
- İlk beş içerisinde kalamazsa şampiyonluk şansı kalmayacak.
- Yarışı kazanırsa, Alonso'nun 3.lükten öteye geçememesi durumunda şampiyonluğu elde edecek.
- Eğer 2. sırayı alırsa, Alonso'nun 4.lüğü Webber'i şampiyon yapacak.
- Eğer 3. olursa, Vettel'in 2.likte, Alonso'nun 6.lıkta kalması gerekecek.


Sebastian VETTEL
- İlk 2 içerisinde finiş göremezse şampiyon olamayacak.
- Abu Dabi'de kazanırsa, Alonso'nun 4.lükten yukarıya çıkamaması gerekecek.
- Eğer 2. olursa Alonso'nun 8.'likte, Webber 4.'lükte kalmasını bekleyecek.
- Eğer Vettel kazanır, Webber 2.liği alırsa, Alonso'nun 4.lüğü durumunda Vettel ile Alonso'nun puanları 256 olacak. Dördüncülük farkıyla Vettel şampiyonluğa ulaşacak.
- Alonso ile Vettel'in puanlarını eşitleyen ikinci olasılık ise, Vettel'in 2. Alonso'nun 7. olması... Bu koşulda Webber'in 4.lükte kalması durumunda yarış kazanma fazlasıyla Alonso şampiyon olacak...


Lewis HAMİLTON
- Yarışı kazanamadığı taktirde şampiyonluk şansı yok
- Zafer Hamilton'a yetmeyecek, Alonso'nun puan alamaması, Webber'in 5.likte, Vettel'in 3.lükte kalması gerekecek.

7 Kasım 2010 Pazar

Kenan, Pistte Ölen Tomizawa'nın Takımıyla Anlaştı.



Technomag-CIP takımı, Kenan Sofuoğlu'nun 2011 sezonunda kendileriyle Moto2 serisinde yarışacağını duyurdu.

Japon sürücü Shoya Tomizawa'nın kaza sonucu hayatını kaybetmesinin ardından 2010 Moto2 sezonunun son 2 yarışında milli motorsiklet yarışçımıza yarışma fırsatı tanıyan Technomag-CIP, Sofuoğlu'nun gösterdiği performansın ardından 2011 için anlaşma imzaladı.

Daha önce çıkan haberlerde Sofuoğlu'na 2010 şampiyonu Gresini Honda takımından teklif geldiği söylenmişti. Ancak MNC'ye konuşan Sofuoğlu, Gresini Honda'nın teklifini geri çevirerek Technomag-CIP'in teklifini kabul ettiğini söyledi.

Çıkan haberlerde Sofuoğlu'nun Moriwaki motorunu sürmek istediği ve Gresini Honda'dan gelen ve MotoGP'ye geçecek olan Toni Elias'ın yerine geçme teklifini bu yüzden değerlendirdiği belirtilmişti. Ancak son haberlere göre Gresini bazı ekstra taleplerde bulundu ve Technomag takımının kullandığı Suter şasisinin yapımcısı Eskil Suter ile yapılan görüşme Sofuoğlu'nun Technomag'de kalmasında etkili oldu.

Takım ile ilk yarışına geçtiğimiz hafta sonu Portekiz'de çıkan ve tüm dünyanın dikkatini çeken Sofuoğlu, bu hafta sonu Valencia'da 2. yarışına çıkacak ve yarın gerçekleştirilecek olan yarışa 6. sıradan başlayacak.

Sofuoğlu'nun Supersport serisinde 2 şampiyonluğu bulunuyor ve Türk sürücünün MotoGP'de yarışma hayali için gelecek sene Moto2'de yarışacak olması önemli bir adım olacak.

Ayrıca, son bir değişiklik olmazsa Moto2 yarışları önümüzdeki yıl NTVspor ekranlarında olacak.

Vettel Başladığı Gibi Bitirdi, Red Bull Şampiyon.



Yarışa 2. sıradan başlayan Sebastian Vettel, tüm yarışı kontrol altında tutarak damalı bayrağı ilk sırada tamamladı ve şampiyonluk şansını son yarışa taşıdı. Alman sürücü bu sene 4. zaferini kazandı.

Red Bull'un Avustralyalı sürücüsü Mark Webber yarışı 2. sırada tamamlarken Ferrari pilotu Fernando Alonso 3. oldu.

Bu sonuçlar ile Fernando Alonso şampiyonada liderliğini sürdürürken Mark Webber aradaki farkı 8'e düşürdü. Sebastian Vettel ise liderin 15 puan arkasında 3. sırada yer alıyor. Red Bull ise takımlar şampiyonasında puanını 469'a çıkararak ilk takımlar şampiyonluğunu kazanmış oldu.

Mclaren Mercedes sürücüsü Lewis Hamilton yarışı 4. sırada tamamlarken gerilerden başlayan Jenson Button, erken pit stratejisi sayesinde yükselmeyi başardı ve yarışı takım arkadaşının arkasından 5. sırada tamamladı.

Mercedes GP sürücüsü Nico Rosberg 13. sıradan başladığı yarışta iyi yükseliş gösterdi ve 6. sırada yarışı tamamladı. Michael Schumacher de normal bir yarışın ardından damalı bayrağı takım arkadaşının arkasında gören isim oldu.

Yarışa pol pozisyonundan başlayan Nico Hulkenberg beklendiği gibi öndekilerin temposuna ayak uyduramadı ve 8. oldu. Hulkenberg'i Renault'dan Robert Kubica takip ederken günün son puanı Sauber'den Kamui Kobayashi'ye gitti.

Son bölümde Vitantonio Liuzzi'nin kazasının ardından güvenlik aracının piste girmesiyle pist oldukça karıştı. Puan tablosunun hemen dışında kalan isimler Algersuari, Sutil ve Buemi oldular.

Rubens Barrichello'nun kendi evindeki şanssızlığı devam ederken günün talihsiz isimlerinden diğeri yine bir diğer Brezilyalı Felipe Massa oldu. Massa Button gibi pite erken giren isimlerdendi ancak pitte sağ ön lastikte yaşanan sorun nedeniyle Brezilyalı sürücü bir sonraki turda yine pite girmek zorunda kaldı ve yarıştaki iyi sonuç alma şansını kaçırmış oldu.



Pilotlar:
1. Alonso 246
2. Webber 238
3. Vettel 231
4. Hamilton 222
5. Button 199



Takımlar:
1. Red Bull-Renault 469
2. McLaren-Mercedes 421
3. Ferrari 389
4. Mercedes 202
5. Renault 145


Gelecek hafta sonu Abu Dhabi'de gerçekleştirilecek son yarış öncesinde Alonso avantajını sürdürürken şampiyonluk mücadelesi sadece 4 pilot arasında geçecek ancak gerçekçi olmak gerekirse Mclaren pilotu Lewis Hamilton da şansını büyük ölçüde kaybetmiş gibi görünüyor.

6 Kasım 2010 Cumartesi

Brezilya'da Pol Yılın Sürprizine Gitti.




Hulkenberg seansın sonunda attığı iki harika turu ile 2. sırayı alan Vettel'in 1 saniye üstünde en iyi zamanı yapmayı başardı.

Seansın son bölümünün yarısında kuru zemin lastiklerine geçilmeye başlanmasıyla birlikte dereceler hızla gelişmeye başladı. İlk turu atan Kubica pist dışına çıktı ancak geri dönmeyi başardı. Daha sonra Hamilton en hızlı zamanı yaparak liderliğe yükseldi.

Ardından son 1 dakikada liderlik ard arda el değiştirmeye başladı. İlk önce Alonso ardından Hamilton ve Vettel liderliği aldılar. Ancak arkadan gelen Hulkenberg inanılmaz bir tur ile hepsini geçerek ilk sırayı almayı başardı.

1. Hulkenberg Williams-Cosworth 1:14.470
2. Vettel Red Bull-Renault 1:15.519
3. Webber Red Bull-Renault 1:15.637
4. Hamilton McLaren-Mercedes 1:15.747
5. Alonso Ferrari 1:15.989
6. Barrichello Williams-Cosworth 1:16.203
7. Kubica Renault 1:16.552
8. Schumacher Mercedes 1:16.925
9. Massa Ferrari 1:17.101
10. Petrov Renault 1:17.656
11. Button McLaren-Mercedes 1:19.288
12. Kobayashi Sauber-Ferrari 1:19.385
13. Rosberg Mercedes 1:19.486
14. Alguersuari Toro Rosso-Ferrari 1:19.581
15. Buemi Toro Rosso-Ferrari 1:19.847
16. Heidfeld Sauber-Ferrari 1:19.899
17. Liuzzi Force India-Mercedes 1:20.357
18. Sutil Force India-Mercedes 1:20.830
19. Glock Virgin-Cosworth 1:22.130
20. Trulli Lotus-Cosworth 1:22.250
21. Kovalainen Lotus-Cosworth 1:22.378
22. di Grassi Virgin-Cosworth 1:22.810
23. Klien HRT-Cosworth 1:23.083
24. Senna HRT-Cosworth 1:23.796

5 Kasım 2010 Cuma

Iverson'dan İlk Fire...





Beşiktaş'ın dünyada büyük yankı uyandıran transferi Allen Iverson'ın gelişi, yıldız oyuncunun uçağı kaçırması nedeniyle 2 gün ertelendi.

Pasaportunu annesinin evinde unuttuğu için uçağı kaçıran yıldız oyuncunun Pazartesi günü İstanbul'da olması bekleniyor.

Beşiktaş Kulübü Resmi Sitesi'nden yapılan açıklamada; "Amerika Birleşik Devletleri'nin New York kentinde, Başkanımız Yıldırım Demirören'in de katıldığı törenle resmi sözleşmeyi imzalayan ve yarın taraftarımızın önüne çıkması planlanan Allen Iverson, dönüş işlemlerini tamamlayamadığı için Türkiye'ye 2 gün gecikmeli gelecek. Iverson'un Pazartesi günü İstanbul'da olması bekleniyor. Allen Iverson'un basın ve taraftarımız önündeki imza töreni ile ilgili daha sonra açıklama yapılacak" denildi.

Bu arada Iverson'un imza töreni İnönü Stadı'nda değil, Akatlar'da olacak.

4 Kasım 2010 Perşembe

Şampiyona, Şampiyondan Teklif Geldi.


2010 Dünya Supersport Şampiyonu Kenan Sofuoğlu, Portekiz'de 5. olduğu kariyerindeki ilk Moto GP yarışının ardından, Moto2'de sezonu şampiyon tamamlayan İtalyan takımı Honda Gresini Racing Moto2'den teklif aldı.

Moto GP'nin dalı olan Moto2'nin Portekiz'deki Estoril Circuit Pisti'nde hafta sonu gerçekleştirilen yarışını Technomag-CIP takımıyla 5. sırada tamamlayan milli motosikletçi, Avrupa takımlarının gözdesi oldu.

Kenan Sofuoğlu, önde götürdüğü yarışmayı motosikletinde yaşadığı sorun nedeniyle 5. sırada tamamlayabildiğini belirterek, koşunun kendisi açısından “çok iyi” geçtiğini söyledi.

“Benim için süper bir sonuçtu” diyen milli motosikletçi, “Kariyerimdeki ilk Moto GP yarışmasıydı. Bir anlamda antrenman yaptım, ama elde ettiğim beşincilik güzel bir derece” ifadelerini kullandı.

Koşudaki derecesinin kendisine yeni kapılar açtığını dile getiren Sofuoğlu, şöyle konuştu:
“Portekiz yarışı sonrası Moto2'de sezonu dünya şampiyonu olarak tamamlayan İtalyan takımı Honda Gresini Racing Moto2'den teklif aldım. Görüşme yapmak üzere İtalya'ya geldim. Gençlik ve Spor Genel Müdürü Yunus Akgül de İtalya için bana destek verdi. İtalyan takımı beni 1 numaralı pilot olarak istedi. Perşembe günü anlaşma imzalayabiliriz. Eğer Moto2'de yarışmaya katılmasaydım böyle bir teklif alamazdım. Moto2'nin Portekiz yarışı benim Avrupa'daki değerimi artırdı.”

Honda Gresini Racing Moto2'de İtalyanların görev aldığını ve genelde dışarıdan kimseyi kabul etmediklerini anlatan Sofuoğlu, “Eğer Portekiz yarışında yer almasaydım şu an dünyanın 1 numaralı takımıyla görüşme halinde olmazdım. İspanya'daki Valencia yarışmasından önce sözleşme imzalamak istiyorum. Valencia yarışı sonrası şampiyonanın 1 numaralı motosikletiyle test sürüşü yapabilirim” diye konuştu.

Kenan Sofuoğlu, Honda Gresini Racing Moto2'nin Dünya Supersport Şampiyonası'nda HANNspree Ten Kate Honda takımında birlikte mücadele ettikleri İtalyan Michele Pirro'yu da ikinci pilot olarak takıma almak istediğini sözlerine ekledi.

3 Kasım 2010 Çarşamba

White Hart Lane'de Müthiş "Bale" Gösterisi.



UEFA Şampiyonlar Ligi A Grubu mücadelesinde Tottenham, Inter’i 3-1 mağlup ederek grup lideri oldu. Inter’le oynanan ilk maçta 3 gol atan Bale bu maçta da iki asiste imza attı.

White Hart Lane Stadı’nda oynanan karşılaşmaya etkili başlayan taraf Tottenham’dı. 18. Dakikada Luka Modric’in harika pasında topla buluşan Van Der Vaart skoru 1-0’a getirdi. Bu, aynı zamanda ilk yarının da skoru oldu. Bale sol kanatta harika ataklarla takımını sürekli karşı yarı alanda tutmayı başardı.

İkinci yarıda ise adeta Bale fırtınası esti. 62. dakikada sol kanattan gelen Galli futbolcu, Crouch’a al da at dercesine bir pas attı. Crouch da bunu affetmeyince skor 2-0 oldu.

Mücadelenin 80. dakikasında Şampiyonlar Ligi’nin en golcü futbolcusu Samuel Eto’o bireysel çabalarıyla müthiş bir gole imza atarak takımını biraz olsun ümitlendirdi. 2-1.

Ancak 89. dakikada tekrar Gareth Bale sahneye çıktı. Sol kanatta müthiş bir süratle 40 metre topu taşıyan futbolcu, Pavlyuchenko’ya harika bir pas attı. Rus futbolcu da bu pozisyonu affetmeyerek maçın skorunu belirledi. 3-1

Gareth Bale ayrı bir paragraf ayırmazsak futbol tanrılarının laneti üzerimize olur. İlk maçta 3 gol atan bu "sol bek", dün iki asist yaptı. Asist yapmak da bir marifet yok diyebilirsiniz ama adam ilk golde Maicon gibi bir karaboğayı sildi geçti. İkinci golde ise hani "sağından attı solundan geçti" derler ya öyle bir attı ki ileriye topu "kaleci çıksa ondan daha önce varır diye" düşünmedim değil. Arkasından başladı depara. Adam sanki futbolcu değil, rüzgarın çocuğu Usain Bolt'un değişik bir versiyonu. Nasıl bir ciğer vardır, kondisyon vardır, hız vardır hayret.

Yeni bir yıldız çıktı piyasaya. R.Madrid, M.United, M.City gibi yıldız avcılarının iştahını çoktan kabartmıştır eminim. Zaten hızlı bir oyun şekline sahip olan İngiltere'de Gareth Bale gibi süper hızlı bir ismi izlemek gerçekten büyük keyif.

Gareth Bale'nin dünkü eserini görmeyenler için linkteki videoyu izlemeniz yeterli.
http://www.youtube.com/watch?v=u3FMZMd0P4c

2 Kasım 2010 Salı

Shaqeeta'yı Tanıyor Musunuz?





2.14 boyunda, 175 kilo olan NBA efsanesi 'sevimli dev' Shaquille O'Neal, Cadılar Bayramı'nda Beyonce Knowles kılığına girerek Beautiful Nightmare'i seslendirdi. Nba'in en sempatik çocuğundan harika bir gösteri izlemek ister misiniz?

Daha önce katıldığı çeşitli aktivitelerde yaptığı sempatik hareketlerle herkesin bir kez daha beğenisini kazanan bu dev ama bu kez başka bir şekilde karşımıza çıktı.

NBA efsanesi, Boston Celtics'in yıldız ismi Shaquille O'Neal, Cadılar Bayramı'nda tam bir şov yaptı. "Shaqeeta" kılığına giren ve Boston sokaklarında Beyonce'den Beautiful Nightmare'i canlandıran Shaq, kıyafeti ve dansı ve herpsinden önemlisi güzel (!) sesiyle herkesi gülmekten kendinden geçirdi.

Her sene Cadılar Bayramı'nda çeşitli kılıklara giren Shaq, bu sene neler yapacağını gizlemiş ve kısa süre önce twitter'dan yaptığı duyuruda, bu sene bir şey yapmaktan vazgeçtiğini ifade etmişti. Ancak NBA'in şakalarıyla ünlü, sevimli "dev"i, beklentileri bir kez daha boşa çıkartmadı ve tam anlamıyla bir şova imza attı.


Siftah Sizden, Bereketi Uefa'dan.



Uefa Şampiyonlar Ligi C Grubunda 3 maçta 0 puanla dibe demir atan temsilcimiz Bursaspor bugün M.United'i Bursa'da ağırlıyor.

Maça Bursaspor tam kadro olarak hazırlanırken M.United'da Ferdinand, Rooney, Evans, Neville, Giggs, Macheda ve Anderson gibi önemli isimler oynayamayacak.

Bugüne kadar hiç bir puan alamayan Bursaspor haliyle önemli bir gelir beklediği şampiyonlar liginden hiç bir kazanç sağlayamadı. Dileyelim ki, bu akşam hem ilk gollerini atarlar, hem ilk puanlarını alırlar, hem de keselerini doldururlar.

Maç 21.45'te Star TV'de.

Siftah Sizden, Bereketi Uefa'dan.



Uefa Şampiyonlar Ligi C Grubunda 3 maçta 0 puanla dibe demir atan temsilcimiz Bursaspor bugün M.United'i Bursa'da ağırlıyor.

Maça Bursaspor tam kadro olarak hazırlanırken M.United'da Ferdinand, Rooney, Evans, Neville, Giggs, Macheda ve Anderson gibi önemli isimler oynayamayacak.

Bugüne kadar hiç bir puan alamayan Bursaspor haliyle önemli bir gelir beklediği şampiyonlar liginden hiç bir kazanç sağlayamadı. Dileyelim ki, bu akşam hem ilk gollerini atarlar, hem ilk puanlarını alırlar, hem de keselerini doldururlar.

Maç 21.45'te Star TV'de.