6 Aralık 2010 Pazartesi

Dortmund Mucize Mi, Düşünce Ürünü Mü?




Borussia Dortmund, şu sıralar Almanya Ligi'ini kasıp kavuruyor. Bu hafta itibariyle en yakın takipçisiyle aradaki puan farkını 10'a çıkarttı.

Peki bu takım nasıl bu hale geldi? Geçen yıl orta sıralarda iyi bir yer kapabilmek, Avrupa Ligi bileti alabilmek için didinen bir takımdı.

Son şampiyonluklarını yaklaşık 15 yıl önce kazandılar. Sammer'li, Chapuisat'lı, Riedle'li, Patrik Berger'li, Ricken'li, Möller'li kadrosuyla o yıl hem Almanya'da hem de şampiyonlar liginde mutlu sona ulaşmışlardı. Haliyle başarılı takımın oyuncularına teklifler yağdı. Yönetim de hazır para akışını bulmuşken kimilerine izin verdi, kimilerine yol verdi velhâsıl takım dağıldı.

O günden sonra orta sınıf bir takım oldu çıktı B.Dortmund. Giderek daha kötü bir hale geldiler. Küme düşmemeye oynamaya başladılar. Ekonomi dibe vurdu, gelen bütün tepkilere rağmen stada isim sponsoru alarak düzlüğe çıkmaya çalıştılar. Takımı kurtarması için yıldız isimler de alındı ara sıra, baktı ki sonuç alınmıyor. Yeni baştan bir takım kurdular kaybedecekleri yılları ve fazlasını düşünerek.

Önce gider miktarını arttıran yıldızlar ve başarıya doymuş isimlerle yollar ayrıldı. Yaşını başını almış isimlerden bir kaç tane takımda ağabeylik yapacak isim bırakılıp tüm takım gençleştirildi. Yaş ortalaması 22'ye kadar düştü. Yeni bir düzen ve o düzene uyacak yeni bir teknik adamla anlaştılar. 200-300 bin Euro'luk transferler yaptılar, yetenekli gençlerle sıfırdan bir takım oluşturdular.


İşte bu kötü günlerde en büyük destekçileri taraftarları oldu. Avrupa'nın en yüksek seyirci ortalamasına sahip olan takım Borussia Dortmund. Ortalama 75.000 kişiye oynuyorlar her maç. Doğru okudunuz, her maç. Bizdeki gibi derbilerde falan değil. Ayrıca bu 75.000 kişinin 50.000'i kombineli. 50.000 kombine sınırlandırılmış hali. Yönetim taraftarlardan daha fazla kombine talebi gelmesine rağmen 50.000 olarak sınırladı kombine sayısını. Diğer taraftarlara da yer açılabilmesi için. Ayrıca, ayakta izlemek isteyenler için de ayrı bir tribün oluşturuldu.

Şu tribünlere bir bakar mısınız?





Taşlar yerine oturdu, sistem takır takır çalışmaya başladı artık. Yılların emeği günümüze kadar gelip semeresini vermeye başladı. 15-20 Milyon Euro'luk bir takım 150-200 Milyon'luk bir takım haline geldi. Şuan takır takır oynuyorlar. Açamadıkları savunma olmadı daha. Hocalarıyla sözleşme uzatma görüşmelerine başladılar şimdiden. İşte sistemli bir çalışmanın ürünü.

Bakıp imrenmek yerine, bakıp örnek almalı. Tabii, alabilecek kadar tevazu olursak...

Hiç yorum yok: