Geçtiğimiz günlerde Avrupa Spor Başkentleri Birliği tarafından 2012 yılının "Avrupa Spor Başkenti" seçildi.
2001 yılından beri seçilmeye başlandı Avrupa Spor Başkenti. Getirisi ne peki? Reklam'dan fazla bir getirisi yok aslında. Reklam da masrafın daniskası olduğundan gene bir getiri yok ama reklam gider değil gelir masrafıdır deyip işin içinden çıkabiliriz.
Aslında kullanılabilse çok güzel bir tanıtım imkânı hem İstanbul, hem Türkiye için. Ancak bu güne kadar kimsenin doğru dürüst Avrupa Spor Başkenti'nden haberi olmadığını düşünürsek, tanıtım ve turizm konusunda daha bilinçli ülkelerin bile adını duymadıysak, (Örn: 2001 yılından beri seçilen hangi başkentin adını duyduk ya da İstanbul seçilmese hangimizin bu organizasyondan haberi olacaktı?)biz ne kadar tanıtım yapabiliriz acaba?
Şimdi biz n'aparız? 2011'de Valencia'dan bayrağı devralırken büyük bir tören yaparız tarafsız (!) spor kanalımız NTVspor canlı yayınlar, organizasyonun başlangıç tarihinde konferans yaparız, bir kaç yerde birden konser veririz, boğazda ışık oyunları yaparız, sağa-sola envai çeşit dillerde "2012 Avrupa Spor Başkenti İstanbul" yazarız. Bir yerde bir kamera görsek hemen: "2012 Avrupa Spor Başkenti'ne bunlar hiç yakışmıyor!" içerikli cümleler kurarız, Yıl biter bayrağı Brüksel'e devrederiz.
2010 Avrupa Kültür Başkenti olduk da ne oldu? Bu yazdıklarımızdan farklı bir durum gerçekleşti mi? Keşke tek tük alabildiğimiz bu tür büyük organizasyonları değerlendirebilsek de bir işe yarasa onca emek, masraf ama nerde? Biz ancak kendi kendimize gelin güvey olmaya devam ederiz işte böyle.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder