22 Şubat 2010 Pazartesi

Sevinsek mi Üzülsek mi

Sahiden sevinelim mi üzülelim mi pek anladım.Maçın ilk yarısına bakacak olursak sevinmemiz lazım.Beşiktaş oyun anlamında ilk yarıda gerçekten ezdi bizi.Nobre'yle 2, Holosko'yla da 1 kez olmak üzere toplam 3 net pozisyondan yararlanamadılar.Biz ise bunlara Elano'nun adrese teslim ortasında Barış'ın auta giden kafasıyla ve Keita'nın gol olabilecek şutuyla cevap verdik.Barış'ın kafasında orada keşke Jo olsaydı diye içimden geçirmedim desem yalan olur.2. yarıda oyunu dengeledik.Jo'nun oyuna girmesiyle galibiyet umutlarım artmaya başladı.Ve 68. dakikada futbolun altın kuralı devreye girdi.Atamayana attılar.Arda usta vuruşuyla durumu 1-0 yaptı.Bu dakikadan sonra belki çok geriye çekildik.Beşiktaş duran toplarla pozisyon bulmaya başladı.82. dakikada yine bir duran topta Sivok durumu 1-1 yaptı.Bu skorla puanımızı 47'ye, Beşiktaş ise 39'a çıkarttı.

Bu maçla ilgili bazı noktalar aklımda kaldı:

1-Beşiktaş'a çok duran top kullanma imkanı verdik.Golü buradan yiyeceğimiz belliydi.

2-Franco duran toplarda neden topu çıkıp almaz çok merak ediyorum.Her topu yumruklamaya çalışıyor.Gelecek sezonda mutlaka Franco ile yollar ayrılmalıdır.

3-Elano 2. yarıyla birlikte çok iyi oynamaya başladı(Aman nazar değmesin).Takım lideri Arda gibi gözüksede gizliden gizliye takımı Elano yönetiyor.Taraftarın ve takımın Elano'ya biraz daha değer vermesi gerekiyor bana kalırsa.

4-Emre-Neill göbekte iyi bir ikili oluşturdu.Neill 40 yıllık Galatasaray'lı gibi oynuyor.Emre'de Avrupa Kupası öncesi formuna yaklaşma sinyalleri veriyor.İnşallah nazar değmez bu ikiye.

5-Dünkü maça baktığımızda takım en zayıf yeri kalesi.Onunda eksiğibi Emre-Neill kapatmaya çalışıyor.Onun haricinde takım düzelmeye başlamış.Bu oyunla A.Madrid'i eleriz Sami Yen'de.

6-İnanıyorum ki, Mayıs'ta şampiyonluk ipini biz göğüsleyeceğiz.Mevcut takımlar içinde en iyisi biziz.Biraz da şansa ihtiyacımız var ama.

Hiç yorum yok: