28 Şubat 2010 Pazar
Bursa'dan 2 Yeni T-shirt
Kayseri:1-Tello:2
Bursaspor Gümbür Gümbür
Ah Trabzon Ahh
26 Şubat 2010 Cuma
6 Hakem Mi Demiştiniz?
UEFA, 2009-2010 sezonundan itibaren Avrupa Ligi maçlarında 6 hakem (1 orta, 2 yan, 2 ceza sahası, 1 saha dışında) uygulamasına geçti. Eğer uygulama başarılı olursa ilerleyen yıllarda bütün maçlarda bu yöntemin uygulanmasına geçilecek.
Uefa'nın bu uygulamaya geçmesinin en önemli nedeni, (Platini'nin çağın gereklerine ayak uydurmamakta direnip, ısrarla teknolojiyi futboldan uzak tutmaya çalışmasını saymazsak) teniste de kullanılan "şahin gözü" adlı teknolojik yöntemin futbola uygulanmasının engellemek. Bu sistem topun içerde mi dışarda mı olduğunu anlamak için kullanılıyor teniste. Futbol uyarlaması yapılırsa, top kale çizgisini geçti mi geçmedi mi, penaltı mı, değil mi gibi hatalı kararlar tamamen ortadan kalkacak. Aynen NBA'de olduğu gibi hatalı kararlar tekrar izlenip, düzeltilecek.
Peki 6 hakem uygulaması şimdiye kadar başarılı oldu mu? Hayır. Kendi içimizden örneklerle iddiamızı destekleyelim. Galatasaray-Panathinaikos UEFA Avrupa Ligi grup maçı rövanşında, Ali Sami Yen'de Mustafa Sarp'ın 16. dk. da attığı gol orta hakem tarafından verilirken, yardımcı hakemin itirazları sonucu geçersiz sayılmıştı. Dün geceki maçtada saha içindeki yardımcı hakem gözünün 3 metre önündeki pozisyonu göremedi.
Gözleri bir kaç derece bozuk olan insan bile burdaki elle müdahaleyi rahatça görebilir. Eğer bu pozisyon; bu tür pozisyonları görmesi için oraya dikilmiş hakem tarafından da görülmüyorsa, işin içinde bir bit yeniği var demektir. Çalınan düdüklerde hep aynı tarafın aleyhine kararlar çıkarıp, gözünün ölünde olan biteni görmemezlikten gelip maçını bitiriyorsan; birileri seni bu işi yapman için özellikle oraya dikmiş demektir.
Tamam suç bizde de var. İşi oraya bırakmadan bitirecektik. Düzene çomak sokmak isteyenlerin hevesleri kursağında kalacaktı ama sezon başından beri kendi ligimizde de takımımızın oyuncularına kum torbası muamelesi edilmesine izin veren birileri olduğundan, eldeki malzemeyle bu kadar yapıldı bu iş. Şimdi bizim yapacağımız tonlarca kına alıp gerekli mercîlere iletmek. Onlar zaten bilirler nereye nasıl yakacaklarını.
Elinizden geleni ardınıza koymayın! Bu arslan sağlam ya da yaralı; herkese ve her şeye rağmen kükremeye devam edecek....
24 Şubat 2010 Çarşamba
Kuşların Korkulu Rüyası!
Bu t-shirtleri ilk gördüğümde Bursa'nın Beşiktaş'a karşı olan özel sevgisinden (!) dolayı çıkarttığını düşünmüştüm.Ta ki bugüne kadar.Pazartesi günkü 3-2'lik maça gönderme yapan t-shirtler hazırlanmış Bursa cephesinde.Vallahi çok hoşuma gitti.Tebrik etmek lazım Bursaspor yönetimini.5. büyük olma adına yapılmış güzel bir hamle.
İlk t-shirtte "Kuşların Korkulu Rüyası OYUNB'OZAN" yazmışlar.Altına da Beşiktaş ve Fenerbahçe zaferlerinin skorlarını ve tarihlerini yazmışlar.
Avrupa'daki Temsilcilerimizin Kritik Mücadeleleri
Bu maçta Alex, takımının en etkili silahı olacaktır. Fenerbahçe' de eksikliği göze batan mevkii sağ açık. Daum, bu mevkiiyi Gökhan Gönül'ü sağ açığa çekip, sağ bekte de Önder'i mi kullanacak yoksa, Deivid'i uzun zaman sonra kadroya mı alacak bunu hep beraber göreceğiz.
Bir diğer maçta Galatasaray, evinde A.Madrid'i konuk edecek. İlk maçta deplasmanda 1-1 berabere kalan Galatasaray, bu skoru avantaja çevirmenin peşinde. Hafta sonunda Beşiktaş ile berabere kalan sarı kırmızılı ekip, ligde liderliğini sürdürüyor. Takımın morali de üst seviyede. Ancak, Galatasaray' da da sakatlıklar can sıkıyor. Takımın en etkili oyuncusu Arda'nın oynayıp oynamayacağı maç saatinde belli olacak. Golcü sorunu çeken Galatasaray, Arda'nın oynamaması durumunda büyük sıkıntı çekecek.
A.Madrid, deplasmanlarda hızlı atağa çıkabilen bir ekip. Bu yüzden orta sahada dirençli olup, Aguero, Forlan gibi oyuncuların aralara sarkıp tehlike yaratmalarını önlemek gerekecek.
Galatasaray'ın avantajı olsa da, skoru koruma yoluna gitmemeli. Mutlaka gol bulmalı ve maçı kazanmalıdır.
Avrupa'daki temsilcilerimizin gereken sonuçları alacağını umut ediyoruz.
23 Şubat 2010 Salı
Adam gibi adam Ertuğrul Sağlam
Hiddink'in Karizması....
1 Ağustos 2010 tarihi itibariyle milli takımımızın yeni teknik direktörü Hollanda'lı Guus Hiddink. Şu zamanda seçilebilecek en iyi tercih gibi görünüyor. Capello ya da Trapattoni boştaydı da biz mi almadık? Neyse, konumuz bu değil. Konu ilerde Hiddink'in neyine bahane bulacağımız, neresine kulp takacağımız.
Yalnız büyük bir eksiği vardı Şenol Güneş'in. Karizması yoktu. (!) Ne zaman farkettik olmadığını? Kura sonucu falan değil de bileğimizin hakkıyla katıldığımız 2002 dünya kupası maçlarında. Bir baktık ki, adam atılan gollere aynı biz gibi seviniyor. Yerinden fırlıyor, ellerini yumruk yapıp havaya kaldırıyor, çalışma arkadaşlarına sarılıyor. En önemlisi saçlarını hiç havalı taramıyordu. Dünya ve Avrupa kupalarının gediklisi (!) milli takımımızın başındaki insanın hiç yapacağı şey miydi bu? Karizmasız teknik direktör istemiyorduk milli takımda, okları gene yönelttik tam hedefe doğru. Katıldığımız bir şampiyonadan sonra diğerine katılmayı pek sevmediğimiz (!) için Avrupa şampiyonasına katılamayınca Güneş'in de ipini çektik.
Bir anadolu takımı olan Gençlerbirliği'ne Avrupada çeyrek final oynatan tek adamı getirdik milli takımın başına. O Gençlerbirliği, o sezon UEFA kupasını alan Valencia'ya yenildi. Avrupa Şampiyonu olan Valencia'yı yenebilen tek takımdı Gençlerbirliği.
Neyse, getirdik milli takımın başına ama Ersun Hoca'nın laptobu vardı. Bizim millet sonu "top"lu biten her şeye karşıydı. Bu yüzden, her kötü sonuçta laptobuna virüs girdi dedik, sistem "error" (hata) verdi dedik, Ersun Hoca'nın bilgisayarı çöktü dedik, yazılım güncellenmedi dedik vs. dalga üstüne dalga geçtik. Karizmasına laf söylemeye sıra gelmeden onu da gönderdik.
Şimdi Hiddink geldi. Hiddink, bazı teknik adamlar gibi kafasındaki sistemi gittiği her takıma uygulayan biri değil aksine, elindeki malzemeden en iyi hangi sistem çıkıyorsa onu uygulamaya çalışan bir teknik adam. Avustralya'ya 5-3-2 gibi pek görmeye alışık olmadığımız sistem uygulayarak dünya kupasında 2. tura çıkardı. 3 farklı ülke ile dünya kupasında 2. tur gören ender teknik adamlardan biri ama bunlar bizim için kıstas değil. Bizim için önemli olan (!) Guus Hiddink'in karizması var mı?
22 Şubat 2010 Pazartesi
Sevinsek mi Üzülsek mi
Bu maçla ilgili bazı noktalar aklımda kaldı:
1-Beşiktaş'a çok duran top kullanma imkanı verdik.Golü buradan yiyeceğimiz belliydi.
2-Franco duran toplarda neden topu çıkıp almaz çok merak ediyorum.Her topu yumruklamaya çalışıyor.Gelecek sezonda mutlaka Franco ile yollar ayrılmalıdır.
3-Elano 2. yarıyla birlikte çok iyi oynamaya başladı(Aman nazar değmesin).Takım lideri Arda gibi gözüksede gizliden gizliye takımı Elano yönetiyor.Taraftarın ve takımın Elano'ya biraz daha değer vermesi gerekiyor bana kalırsa.
4-Emre-Neill göbekte iyi bir ikili oluşturdu.Neill 40 yıllık Galatasaray'lı gibi oynuyor.Emre'de Avrupa Kupası öncesi formuna yaklaşma sinyalleri veriyor.İnşallah nazar değmez bu ikiye.
5-Dünkü maça baktığımızda takım en zayıf yeri kalesi.Onunda eksiğibi Emre-Neill kapatmaya çalışıyor.Onun haricinde takım düzelmeye başlamış.Bu oyunla A.Madrid'i eleriz Sami Yen'de.
6-İnanıyorum ki, Mayıs'ta şampiyonluk ipini biz göğüsleyeceğiz.Mevcut takımlar içinde en iyisi biziz.Biraz da şansa ihtiyacımız var ama.
Yine Yeniden Berabere
Hakem Kontrolü Kaybedince
Sonunda be Horoz'um!
21 Şubat 2010 Pazar
Şanssızlık
Pozisyon Çok Gol Yok!
Yiğido Yükselişe Geçti
19 Şubat 2010 Cuma
Bu Takıma Bir Abi Gerek.
15 Şubat 2010 Pazartesi
Müthiş Mücadele
Tek Kişilik Dev Kadro:Isaac
Eyvallah Eski Dost
Beraberegücü!
Bu Kez 2-0'da Kaldı!
İlginçtir Kasımpaşa ligin 19. haftasında İstanbul Belediye önünde 2-0 öne geçti, maçı 4-2 kaybetti.20. haftada Antalya önünde yine 2-0 öne geçti, bu sefer 2-2 berabere kaldı.Ve bu hafta Gençlerbirliği önünde 3. kez 2-0 öne geçti.Neyse ki, bu hafta gol yemeden 2-0 tamamladılar maçı.Maça bakacak olursak maçın genelinde Gençlerbirliği Mustafa Pektemek'le etkili olmaya çalıştı fakat cılız ataklardan başka birşey yapamadılar.40. dakikida Yekta'nın kulladığı serbest vuruşta, kaleci Recep Keller ve 2 Gençlerbirliği oyuncusu yüzünden topu göremedi.Orta yapılan top hiç kimseye deymeden gol oldu.62. dakika Kasımpaşa sağ kanattan etkili paslar yapmaya başladı.10 pastan sonra Moritz topa güzel vurdu ve skoru 2-0 yaptı.2-0'dan sonra iki tarafta gol arasada başarılı olamadılar ve maç bu skorla tamamlandı.Kasımpaşa puanını 24'e çıkarırken, Gençlerbirliği 30'da kaldı.
Futbolun Cilvesi
Önemli Kayıp
Puanlar Paylaşıldı
Alt sıraları çok yakından ilgilendiren Diyarbakırspor-Sivasspor maçında beklenen olmadı ve takımlar puanları paylaştı.Maçtan önce Diyarbakırspor'un evinde Sivas'ı mağlup ederek biraz olsun rahatlayacağını, Sivas'ı da düşme potasının içine atacağını düşünüyordum.Ama olmadı.Aslına bakarsanız Diyarbakırspor maça etkili başladı.18. dakikada Diallo ile öne geçtiler.Asisti yapan Erdinç ve golü atan Diallo defans oyuncuları olunca bu gol aynı zamanda ender rastlanan gollerden biri oldu.Golden sonra Tazameta ve Tjikuzu ile pozisyonlar bulduysa da değerlendiremeler.33. dakika Kamanan'ın iyi ortasına Hakan Şükür vari kafa vuruşu yapan İbrahim Şahin 1-1'lik eşitliği sağladı.Tabi golde Diyarbakır defansınında hakkını yememek lazım!2 kişi İbrahim'i seyretti.2. yarıda Diyarbakır Tazameta ve Bebbe ile etkili olmaya çalışsalarda son vuruşları yapamadılar.Maçın 82. dakikasında Sivas'tan Keita, 86. dakikasında Diyarbakır'dan Adnan kırmızı kart gördü.Artık bu dakikalardan sonra iki tarafta skoru korumaya çalıştı.90+4'de Sivas'ın kontra atağında Kamanan'ı düşüren Erdinç kırmızı kartı gördü ama telafisi olmayacak golüde engellemiş oldu.Bu beraberlikle iki takımda puanını 21'e çıkarttı ve alt sıralardan kurtulamadılar.
13 Şubat 2010 Cumartesi
Turkcell Super Lig'de Bu Hafta
Hafta içinde Antalyaspor'a kupada elenen Galatasaray, Ankaraspor'un küme düşürülmesi sonucu haftayı bay geçecek. Bu aradan yararlanan sarı kırmızılı ekip, gelecek hafta oynayacağı A.Madrid maçı hazırlıkları için Antalya' da kampa girdi.
Geçtiğimiz hafta Gençlerbirliği'ni son dakikalarda bulduğu gollerle mağlup eden Beşiktaş, bu hafta Gaziantepspor'a konuk oluyor. Mustafa Denizli, ameliyatının ardından takıma geri döndü.
Ligin orta sıralarına demir atan Gaziantep, aslında kaliteli bir kadroya sahip. Ancak, kendilerinden bekleneni hala veremediler. Hafta içinde takımla pek idman yapamayan Bobo ve Holosko bu maçın kadrosuna alındılar. Beşiktaş, son hafta bol gollü bir galibiyet alsa da, gol yollarında sıkıntı yaşayan bir ekip. Gaziantep deplasmanları her zaman zorlu olmuştur. Bu yüzden ev sahibi ekip bu karşılaşmadan puan ya da puanlarla ayrılacaktır.
Haftanın en zevkli geçmesi beklenen maçı pazartesi günü oynanacak. Şenol Güneş'in takımın başına geçmesiyle başarılı sonuçlar alan Trabzonspor, zorlu Bursaspor ile karşılaşacak. Hafta içinde Fenerbahçe'ye son dakika golüyle elenen Bursaspor'da moraller bozuk ve hakemlere tepki büyük. Ertuğrul Sağlam yönetiminde istikrarlı sonuçlar alan Bursaspor, sahasında başarılı sonuçlara imza atan bir ekip. Bursaspor'da son maçta sakatlanan Sercan'ın oynama ihtimali düşük. Kendisine hedef olarak Türkiye Kupası'nı koyan Trabzonspor'da moraller üst düzeyde. Kıran kırana mücadelenin geçmesi beklenen müsabakada beraberlik kimseyi şaşırtmamalı.
Ligde oynanacak diğer maçlarda Gençlerbirliği, Kasımpaşa'yı; İstanbul BB, Ankaragücü'nü; Denizlispor, Kayserispor'u; Diyarbakırspor, Sivasspor'u ağırlarken; Antalyaspor da Eskişehirspor'u konuk edecek.