Orta Doğu'daki durumu az çok biliyorsunuz. Ülkelerini yıllardır yöneten krallar, prensler bir bir devriliyor. Pek Orta Doğu'daki kadar ses getirmese de tenis dünyasında da bir kral yavaş yavaş devriliyor.
Roger Federer, en çok grand slam kazanan, en çok grand slam finali, yarı finali, çeyrek finali oynayan adam. Dünyanın zirvesinde en uzun süre kalan adam.
O kralı yenen tek bir adam vardı, Rafael Nadal diye komşu kortun kralı. Nadal, kardeş kontenjanından olduğu için onun yenmeleri pek koymuyordu Ekselanslarına. Bu genç çocuk, ters elli, 7/24 enerji içeçeği içmiş gibi her topa koşan, olmadık yerlerden olmadık sayılar alan biriydi. Hepsinden önemlisi bu genç çocuk, Ekselanslarına kardeşi kadar yakındı. Yenilgilerin pek koymamasının sebebi de bunlar olabilirdi az çok. 100'lerce kişiden sadece kardeşine varsın yenilsin, o kadarından zarar gelmezdi.
Ancak zaman ilerledi, Ekselansları artık 30'lu yaşlara geldi. Edebiyata göre yolun yarısı 35'ti ama tenis dünyasında 30 yaş son basamağa son adımdı. Zirveye çıkanlar hep yeni bir hedef koyarlar kendilerine, "Şunu da yapayım bırakırım." diye düşünürler, o amaç için uğraşırlar durular ama bir de bakmışlar ki yaş kemale ermiş, vücut ve beyin daha fazlasına emir vermez duruma gelmiş. Eski krallar Sampras ve Agassi 30'larından sonra bir başarı için daha didindiklerinde 2-3 yıl geçti bu amaçlarına ulaşmaları için. Ama onların zamanında yeni yetmeler yoktu pek arada sırada saman alevi gibi parlayanlar vardı. O yüzden geç de olsa amaçlarına ulaştılar.
Peki Ekselanslarının zamanında kimler var? En önde Nadal, sonra Djokoviç, -en sağlam olduğu zaman kendisini yenen- Del Potro, arada bir parlayan çekirge Soderling, Murray, Roddick, Guiness rekortmeni Karloviç gibi isimler var karşısında. Bir zamanlar imkansız görülürdü Ekselanslarını yenmek. Öyle ki, J.Blake, Ekselanslarından bir oyun aldığı maç sonucunda "artık onun insan olduğuna inanıyorum" demişti. İş oralardan "Herkes yeniyor, ben neden yenemeyeyim?" durumuna geldi.
Federer galibiyeti görmemiş Djokoviç, üstüste Federer'i yener hale geldi. Çünkü kortta dolaşan bir ekselansları yok artık. Sahada onun kılığında dolaşan biri var. Önceden tenis dünyasının soytarıları fransızların bile moralini bozamadığı Federer artık kendisine en çok destek verenlerin yanında bile kendini toparlayamıyor. Formunun dibinde olduğu zamanlarda bile tribüne top yollamayan Ekselansları artık bunu gelenek haline getirdi. Kariyerinde Federer'e karşı oyun alamamış isimler maç alır oldular.
Uzun lafın kısası, Ekselansları tarihi tersten yazmaya başladı. Ben her ne kadar diğer taraftan olsam da böyle bir Federer'i görmek istemiyorum artık. Federer'in ölüsü bile yeter diyorduk ama öyle değilmiş işin aslı.
Ekselansları gel bizi dinle ha, biz tenisi ikinizle sevdik. Sen olmayınca büyük bir parça eksik olacak hep bunun farkındayız ama seni böyle görmektense bağrımıza taş basar hiç görmemeyi tercih ederiz. Sen yazdığın tarihle yetin daha fazla kötüye gitmeden. Yoksa bu gözyaşları sadece senden değil, milyonlarca sevenlerinden akacak....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder