26 Nisan 2011 Salı

Büyük Lokma Ye....



Sebastian Vettel...

Formula 1 tarihinin en genç Dünya Şampiyonu ve parlayan yeni yıldızı. Almanların yeni Michael'ı.

Vettel'in künyesini ya da beklentilerini yazacaktım değilim ama son Çin yarışından önce yaşananlar hakkında biraz karalama yapacağım.

Vettel, Avustralya ve Malezya GP'lerinde hem polü hemde yarışı kazanınca, Çin GP'si öncesinde kendisine şu soru soruldu: "Michael Schummacher'in arka arkaya 7 yarış kazanma rekorunu kırabilecek misiniz?"

İdeolu olduğu, kendisine çocuk yaştan itibaren en büyük desteği veren (alttaki fotoğrafta da Schumacher'in, Vettel'i kazandığı bir yarış sonrası bizzat ilgilenirken görüyorsunuz)formula 1 dünyasının efsane ismi Schumacher hakkında böyle bir soru gelince ne cevap beklersiniz? "O'nun gibi birinin rekorunu kırmak benim için büyük bir onur, elimden geleni yapacağım. İsmimin onunla birlikte anılması bile başlı başına bir övünç kaynağıdır." vb. cümleler beklersiniz.

Peki Vettel'in cevabı ne oldu? "Sadece 7 yarış mı?"

Bu cevap, o güne kadar sempatik tavırlar sergileyen Vettel'in büyük bir imaj kaybına uğradığı andı. Daha düne kadar alçak gönüllü olan bu çocuğun kazandığı tesadüfi(*) şampiyonuluktan sonra birden böyle kibirli olması beklenilen bir durum değildi. Kaderin bir cilvesi olsa gerek, Vettel bu cevabı verdiği yarışa pol pozisyonunda başlasa da daha ilk 5 metrede geçilince arka arkaya 7 yarış kazanma rekorunu kırma hayalleri gömüldü.

Vettel'in henüz ne kadar iyi bir pilot olduğunu öğrenemedik. Zira altındaki araç son iki yıldır en yakın rakiplerinden en az 1 saniye daha hızlı. (Bunun başlıca sebebi, baş tasarımcı A.Newey. Öyle bir tasarlamış ki adam aracı, azami sürat olarak 12. sıralarda yer alan takım en hızlı zamanı elde ediyor sürekli.) Elinde diğerleriyle aynı hızda olan bir araç olsunda görelim bakalım nasıl bir pilotmuş.

Vettel'de böyle bir araçta en önce geçip, kimseyle kapışmadan alıp başını gidiyor. Arkalara düştüğü anlarda ise henüz süper bir performans gösterip müthiş yükselişler yaptığını göremedik. Savunma ya da atak yarışları göremedik. Hep bir hata.... (Button'a bodoslama dalmaları, Güvenlik aracını sıkıştırmalar vb.)

Şampiyon, sadece sürekli yarış kazanmakla olmuyor Vettel'ciğim. Biraz da mütavazi olmasını, büyüğünü-küçüğünü saymasını, sevmesini bileceksin. Dün doğup, bugün ötmeye kalkarsan bir şekilde o sesi yuttururlar. Sen al altındaki arabanı sadece sür, konuşma mümkünse.

Sus da bir şey biliyor sansınlar....

(*)Tesadüfî diyorum, çünkü Vettel'in şampiyonluğu Ferrari'nin beceriksiz stratejisi ve Red Bull'un Vettel'i sene başından beri Weber'e oranla kollamaları. Yeni güncellemeler ilk önce Weber'e yapılsa, adamın aracından yeni ön kanadı alıp Vettel'in aracına takma gibi moral bozucu hadiseler olmasa Weber çoktan şampiyon olmuştu. Karşı takım Ferrari'nin beceriksiz ekibi de son yarışta, şampiyonluk şansı mucizelere kalmış olan Weber'e odaklanmak yerine Vettel'e odaklanıp ona göre bir strateji geliştirse; bu çocuk şimdi kendisini bugünlere getirenlerden biri olan bir efsaneye karşı böyle ukalaca konuşan bir şampiyon olmayacaktı.

Hiç yorum yok: