Uefa Avrupa Ligi elemeleri başladı takımlarımız için dün gece.
Hepsinin beraberlikle çıktığı maçlardan herkesi şaşırtanı ise Galatasaray'ın aldığı sonuç oldu. Kendi evinde 2-0 öne geçtiği maçı 3. sınıf bir takıma nerdeyse hediye etti.
Bu durum alışkanlık yaptı artık takımımızda. Daha önceki Bordo, Hamburg, S.Bükreş maçları da dün geceki duruma örnek.
Bir zamanlar Ali Sami Yen'de Barcelona, Real Madrid, M.United, Juventus, Milan gibi devler eze eze devrilirken şimdi doğru dürüst top oynayamadan 2-0 öne geçip işi angaryaya alınca 2 gol birden yedik. Hadi birinci gol defansa çarptı kaleciyi yanılttı diyelim ama ikinci gole ne diyeceğiz? Servet, Neil, Mustafa gibi devasa adamlar çimlere kök salıp yerinden kımıldamazken adam hayatının en rahat golünü attı. Böyle bir gol, Galatasaray'a hiç yakışmadı.
Deplasmanda turu geçeceğimize eminim ama olur da bir terslik çıkarsa bunun sorumlusu kim olacak acaba?
Galatasaray'ı yenmeleri için Aziz Yıldırım'dan aldığı teşvik primlerini İstanbulspor yönetimindeyken oyuncularına dağıtan Adnan Sezgin mi, bu tür adamları yönetimde tutan, iş yapanları kaçıran, saha içi ve saha dışında hep Aziz Yıldırım'ın kuklası haline gelen Adnan Polat mı, bütün takımlar sezonu açarken bizimkileri tatilden toplamayan, takır takır pasa dayalı oyun sistemini bir türlü takıma adapte edemeyen, oyundan dökülen Ayhan, Barış, M.Sarp gibi isimleri görmezden gelen Rijkaard mı?